Günümüzde artan araç trafiğiyle birlikte meydana gelen trafik kazaları sonrasında sürücülerin ve araç sahiplerinin merak ettiği konulardan biri de, tamir süresi boyunca aracın kullanılamaması sebebiyle uğradıkları zararın telafisi kapsamında talep edilebilen araç mahrumiyet bedeli ya da diğer adıyla araçtan yoksun kalma tazminatıdır. Bu tazminat türüyle, kaza sonrası araç sahiplerinin günlük yaşamında oluşan mahrumiyet ve yoksunluğu giderilmesi amaçlanmaktadır. Nitekim, kazanın ardından aracınızın uzun süre tamirde kalması, bu süreçte -zorunlu olmamakla birlikte- ücret ödeyerek araç kiralamanız veya aracınızı kullanamamanız nedeniyle işinizde aksaklıklar yaşamanız gibi durumlar söz konusu olabilmektedir. Böyle bir durumda, aracınızın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle uğradığınız zararların tazmin edilmesi mümkündür. Aşağıda yer verdiğimiz yazımızda, Tazminat ve Sigorta Hukuku alanına ilişkin detaylar, araç mahrumiyet bedeli ya da araçtan yoksun kalma tazminatına ilişkin kusur durumlarının değerlendirilmesi, Yargıtay kararları, dava açılması, ve tahsil edilmesi gibi her türlü konuya değinilerek cevaplanmış ve okuyucularımızın bilgisine sunulmuştur.
Araç Mahrumiyeti (Araçtan Yoksun Kalma) Nedir? Hangi Durumlarda Talep Edilebilir?
Araç Mahrumiyet Bedeli Tazminatı veya Araçtan Yoksun Kalma Tazminatı, meydana gelen trafik kazası sonrası, kazada hiç kusuru olmayan ya da daha az kusuru olan sürücünün, aracın bakım ve onarım (tamir) süresi içerisinde kullanamamasından doğan zararı telafi etmek amacıyla talep edebileceği bir tazminattır. Daha açık ifadeyle, kazada kusurunuzun bulunmadığını düşünüyor ve aracınız uzun süre tamirde kaldığından yakınıyorsanız, araç mahrumiyet bedelini talep etme hakkınız bulunmaktadır. Bu durumda, elinizdeki mevcut belgelerle kusur durumunuz doğru değerlendirilmeli ve aracınızın makul tamir süresi de dikkate alarak günlük ikame araç bedeli uyarınca araçtan yoksun kalma tazminatınızı talep etmelisiniz.
Araç Mahrumiyet Tazminatı (Araçtan Yoksun Kalma Bedeli) Nasıl Hesaplanır?
Araç Mahrumiyet Bedelinin hesaplanmasında dikkate alınacak birkaç ölçüt ve parametre bulunmaktadır. Bunlardan ilki, aracın makul onarım yani tamir süresidir. Aracın bakım ve onarım süresiyle kastedilen, aracın tamirciye teslim edilmesi ile aracın tamir işlemlerinin tamamlanması arasında geçen normal süredir. Fakat burada dikkat edilmesi gereken Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarıyla da istikrar kazanmış makul onarım süresidir. Örneğin, aracınızın tamirciye tesliminin ardından parça beklenmesi veya bakım ve onarım personellerinin yetersizliği sebebiyle işlemlerin uzun sürmesi gibi durumlar, makul onarım süresi içerisinde değerlendirilmeyeceğinden tazminat hesabında dikkate alınmayacaktır. Hal böyleyken, elde olmayan sebeplerle tamirin uzaması ve onarımın geç tamamlanması halleri de kusurlu araç sahibine yükletilemez. Nitekim Hakimin yapacağı değerlendirmede de bilirkişi ve uzmanlar, makul onarım süresinin tespiti üzerine incelemelerde bulunmaktadır.
Bir diğer ölçüt ise günlük ikame araç bedelidir. Kazada daha az kusurlu olan ya da hiç kusuru bulunmayan sürücüye ait araç yerine benzer tür ve nitelikteki bir başka aracın kiralanması halinde, günlük ne kadar kiralama bedeli ödeneceği tespit edilerek günlük ikame araç bedeli bulunur. Tespit edilen günlük ikame araç bedeli ile aracın makul onarım süresinin çarpımıyla da araç mahrumiyet bedeli yani araçtan yoksun kalma tazminatı ortaya çıkar. Ancak burada belirtilmelidir ki, kişinin araç kiralaması, araç mahrumiyet bedelini talebinde bir zorunluluk teşkil etmemektedir. Daha açık bir ifadeyle, araç kiralamış olmasanız dahi, bilirkişinin yapacağı muadil günlük araç kiralama bedeli uyarınca araç mahrumiyet bedeli talep edilebilir.
Bununla birlikte kazaya karışan aracın ticari bir araç olması durumunda, ticari aracın kullanılamamasından doğan gelir kaybının da tahsili mümkün olabilecektir. Nitekim hususi araçların mahrumiyet bedelinden farklı olarak burada, ticari kazanç kaybı gündeme gelecektir. Bu durumda araç sahibi, ticari aracını kullanamadığı gün sayısı ile işletmenin günlük kazancı tespit edilerek ticari araç kazanç kaybı bulunur ve araç mahrumiyet bedeline dahil edilir. Bunun en bilindik örnekleri ise fabrika ve diğer işletmelere ait servis araçları ile sarı taksilerdir.
Yazımızda yer verdiğimiz Bilirkişi Raporundan da görüleceği üzere araç mahrumiyet bedeli, aracın hasar tarihi itibarıyla yaşı, aracın marka, model ve kilometresi gibi faktörler neticesinde muadil araçların güncel kira bedeli nazara alınarak hesaplanmaktadır. Bu konuda örnek vermek gerekirse, makul onarım süresi 3 gün olan bir aracın, günlük ikame araç bedeli de 3.000,00-TL ise, araçtan yoksun kalma tazminatı 9.000,00-TL olarak hesap edilecektir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/10065 E. 2017/4452 K. 24.04.2017 T. Sayılı İlamında; “Dava, trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybının ve araç mahrumiyet bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Somut olayda hükme esas alınan 05.10.2015 tarihli bilirkişi raporu ve 20.11.2015 tarihli ek raporda, aracın yaşı, değeri, pazar durumu, hasarın kapsamı dikkate alınarak ve katsayılar uygulanarak araçta oluşan değer kaybının 12.450,00 TL olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki bilirkişi raporunda uygulanan yöntem Dairemizin yerleşik uygulamalarına uygun değildir. Araçta meydana gelen değer kaybının; aracın serbest piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibariyle hasarsız haldeki ikinci el rayiç değeri ile aracın yaşı, özellikleri, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak kazadan sonraki hasarlı halinin rayiç değeri tespit edilip bu iki miktar arasındaki azalmaya (farka) göre hesaplanması gerekir. Bu durumda mahkemece, konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, önceki bilirkişi raporunun da irdelendiği, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli şekilde araçtaki değer kaybının tespiti hususunda yeniden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2011/6385 E. 2012/1139 K. 06.02.2012 T. Sayılı İlamında; “Mahkemece, davacının gerçek zararının belirlenmesi gerekir. Yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilemez. Bu durumda mahkemece, İTÜ veya Karayolları Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek kusur uzmanı bilirkişi kurulundan davaya konu aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, tamiri ekonomik ise, araçtaki hasar bedeli, değer kaybı ve aracın tamir edileceği gün itibariyle araç mahrumiyet bedellerinin hesaplanması, aracın tamiri ekonomik değil ise, kaza tarihi itibariyle aracın ikinci el satış fiyatı, sovtaj bedeli ile aracın yeniden satın alınması için makul bir süre kadar araç mahrumiyet bedellerinin hesaplanması konularında bilirkişi kurulundan ayrıntılı gerekçeli denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.”
Araç Mahrumiyet Bedeli Nasıl Tazmin Edilebilir? Araç Mahrumiyet Bedeli Kimden İstenir: Dikkat Edilmesi Gerekenler
Araçtan yoksun kalma talebine ilişkin olarak elinizde bulunan belgeler, hangi hukuki yolu tercih edeceğiniz konusunda önem arz etmektedir. Nitekim dava aşamasından önce usulüne uygun olarak hazırlanmış bir bilirkişi raporuyla, makul onarım ve günlük ikame araç bedeli tespit edilmişse; kazaya ilişkin diğer belgelerle birlikte icra takibi başlatabilmektedir. Anlaşılacağı üzere, talep edilecek araç mahrumiyet bedeli hesaplanmış ve belirlenmişse artık icra takibiyle de araç mahrumiyet bedelinin tahsili mümkün olabilmektedir.
Araç mahrumiyet bedelinin talep edileceği bir diğer yol ise dava açılmasıdır. Tarafların kusur durumunu belirten rapor, aracın tamir süresini gösteren evrak ile aracın günlük ikame bedeli gibi belgelerle dava açılabilmektedir. Bu durumda, araç mahrumiyet bedeli hakimin yapacağı yargılama neticesinde belirlenecek ve dava sonucunda tahsili mümkün hale gelecektir. Ancak ifade etmek gerekir ki kazada daha az kusurlu olan ve araçta yoksun kalma tazminatı isteminde bulunan davacının, araç kiralamasına ya da bu hususta fatura ile belgesine gerek bulunmamaktadır. Mahkeme, bu durumu kendiliğinden dikkate alacak ve bilirkişi deliliyle inceleme ve tespitlerde bulunacaktır.
Yargıtay 17. HD., E. 16.05.2016 Tarihli 2016/2482 E. ve 2016/5946 K. Sayılı İlamında: “Davacı tarafça, kazada oluşan hasarın onarımı için gerekli olan süre boyunca davacının aracını kullanamaması nedeniyle uğradığı zararın davalılardan tahsili talep olunmuş; mahkemece, davacının kendi aracı yerine ikame araç kiraladığına ilişkin fatura ya da delil sunmadığı gerekçesiyle talebin reddi yoluna gidilmiştir. Davacının araç mahrumiyet bedeli talebinin reddine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde değildir. Zira davacının kazada hasar gören aracını, makul onarım süresi boyunca kullanamayacağı, bu nedenle de ulaşım ihtiyacını karşılamak üzere masraf yapıp ek külfete katlanmak zorunda kalacağı aşikardır.”
Yargıtay 4. HD., 29.9.2022 T. 2021/26777 E. 2022/11236 K. Sayılı İlamında: “Kural olarak haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50’nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı tarafından araç kiraladığına dair belge veya ödeme belgeleri sunulmasa da hakim zararı belirleyebilir. Bu durumda mahkemece, davacı aracında oluşan hasarın niteliğine göre makul tamir süresinin belirlenmesi, ihtiyaçları için aracı kullanamamaktan doğan ve bu süre içinde davacının (ikame araç) ödemesi gereken bedelin ne olacağı konularında alınan bilirkişi raporuna göre davacının araç mahrumiyet bedeli talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının bu talebini objektif kriter ve delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.”
Yargıtay 17. HD., 22.09.2008 Tarihli 2008/2243 E. 2008/4182 K. Sayılı İlamında: “B.K.’nun 105.maddesine göre, bir şeyin kısmen hasar görmesi halinde, kullanılamamasından doğacak zararlar sorumlu kişiden talep edilebilir. Motorlu araç zarar görmüş ise, aracın kullanış amacına göre araçtan mahrumiyet zararı belirlenmelidir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hasara uğrayan davacı aracı için 30 günlük tamir süresi karşılığında 1.500.00YTL zarar hesaplanmış ve itiraza rağmen bu rapora göre hüküm kurulmuştur.”
Araç Mahrumiyet Bedeli Kimden İstenir, Kime Karşı Açılır?
Araç mahrumiyet bedeli, gerçek zarar olmayıp trafik kazası sonrası oluşan dolaylı bir zarardır. Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ve Kasko ile ancak gerçek zararlar teminat altında alındığından; araç mahrumiyet ya da araçtan yoksun kalma tazminatı, ZMM ve Kasko poliçesi kapsamında sigorta şirketinden talep edilemeyecektir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49’uncu maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”. Anılan hüküm gereğince araç mahrumiyet bedeli yalnızca araç sahibi ve araç sürücüsünden talep edilebilmektedir. Bu durumda, kazada kusurlu olan tarafa ait aracın sevk ve idaresinde bulunan sürücü ile aracın gerçek sahibi, aracın mahrumiyet bedelinden birlikte ve müteselsilen sorumlu olacaktır. Açılacak dava ya da icra takiplerinin, her ikisine de birlikte yöneltilmesi mümkündür.
Yargıtay 17. HD. 24.10.2016 Tarihli, 2014/10760 E. Ve 2016/9238 K. Sayılı İlamında: “Bu tazminatın/kazanç kaybının tazmini hususunda kazada kusuru bulunan araç sahibi ve sürücüsü müteselsil sorumludur. “
Görevli ve Yetkili Mahkeme
Araçtan yoksun kalma bedelinin tazmini davalarında görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Ancak kazaya karışan araçların ticari araç olması ve ticari işlerde kullanılması durumlarında araç mahrumiyet bedeli davaları, Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmektedir. İşbu ayrıma dikkat edilmeli ve kazaya karışan araçların durumu ve niteliği iyi irdelenmelidir.
Araç mahrumiyet bedeli davasının hangi yetki mahkemede açılacağı ise şu şekilde özetlenmiştir.
- Genel yetkili mahkeme: Hukuk Muhakemeleri Kanunun 6’cnı maddesine davanın açıldığı tarihte, davalı tarafın yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekmektedir.
- Ancak birden fazla davalı var ise: Hukuk Muhakemeleri Kanunun 7’nci maddesine göre davanın açıldığı tarihte, davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekmektedir.
- Kazanın meydana geldiği yer: Hukuk Muhakemeleri Kanunun 16’ncı maddesine göre davanın açıldığı tarihte, haksız fiilin işlendiği yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi.
Araç Mahrumiyet Bedeli Davasında Sigortaya ve Arabuluculuğa Başvuru Durumu
Araçtan yoksun kalma bedelinin tazmini talebiyle sigorta şirketine başvuru zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak kazaya karışan araçların ticari araç olması ve ticari işlerde kullanılması durumlarında, taraflar arasında ticari uyuşmazlık söz konusu olacağından dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunluluk arz etmektedir. Bu durumda, kazaya karışan araçların durumu ve niteliği iyi irdelenmelidir. Aksi halde, arabuluculuğa başvurulmadan açılan davanın, dava şartı yokluğundan reddedilmesi gündeme gelecektir.
Yargıtay 17. HD. 19.04.2018 tarihli, 2017/5631 E. ve 2018/4390 K. Sayılı İlamında: “Davalı … zarara neden olan davalı …’a ait aracın trafik sigortacısıdır. … genel şartları hükümlerine göre davalı … gerçek zarar kapsamında olmayan dolaylı zararlardan sayılan ikame araç bedelinden sorumlu değildir. Davacıya ait aracın tamir süresince kullanılamaması nedeniyle talep edilen ikame araç bedeli (iş kaybı bedeli) zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı dışında kaldığından, davalı sigortanın sorumlu tutulması isabetli değildir.”
Araç Mahrumiyet Bedelinde Zamanaşımı
Türk Borçlar Kanununa göre, kaza tarihinden itibaren 2 yıl içinde araç mahrumiyet bedeli talebiyle dava açılmalıdır.
Aracın Pert Olması Halinde Yapılacaklar
Trafik kazası sonrasında aracın bakım ve onarımın mümkün olmaması, daha açık ifadeyle pert olması durumunda, artık aracın makul onarım süresinin hesaplanmasına gerek bulunmamaktadır. Yukarıda dava ve icra takibi esasıyla alakalı olarak yer verdiğimiz her şey, pert olan aracın hak mahrumiyeti için de geçerli olmaktadır. Ancak farklı olarak aracın pert olması durumunda, zarar gören araç sürücüsünün yeni bir araç alması için gerekli makul süre tespit edilerek araçtan yoksun kalma tazminatı talep edilecektir. Buna göre, aracın tüm nitelik ve özellikleri dikkate alınarak muadil bir aracın satın alınması için gerekli süre bulunacaktır.
Sıkça Sorulan Sorular
Araç Mahrumiyet Bedeli Nedir?
- Araç mahrumiyet bedeli, bir kişinin kusuru nedeniyle aracını kullanamayan kişinin, bu süre boyunca uğradığı zararın karşılanması için talep edebileceği tazminattır.
Araç mahrumiyet bedeli davası nasıl açılır?
- Araç mahrumiyet bedeli talep eden kişi, karşı tarafla anlaşamazsa, bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesinde dava açabilir.
Araçtan yoksun kalma tazminatını kim öder?
- Genellikle kazaya sebep olan kusurlu kişi öder. Eğer kusurlu kişinin sigortası bu zararı karşılamıyorsa, doğrudan kendisine dava açılabilir.
Araçtan yoksun kalma bedelini almak için dava açmak zorunlu mu? Araç yatış bedeli nasıl alınır?
- Hayır, kusurlu taraf veya sigortası zararı kabul ederse, dava açmadan da ödeme yapılabilir. Ancak anlaşma sağlanamazsa dava açılması gerekebilir.
Araçtan yoksun kalma süresi nasıl belirlenir?
- Aracın onarım için serviste geçirdiği süre veya pert olması durumunda yeni bir araç alınana kadar geçen makul süre dikkate alınır.
Hangi durumlarda araçtan yoksun kalma bedeli talep edilemez?
- Eğer kişi, aracını uzun süredir kullanmıyorsa veya başka bir aracı varsa ve mağduriyeti yoksa, mahkeme tazminat talebini reddedebilir.
Araçtan yoksun kalma bedeli neye göre hesaplanır?
- Genellikle benzer bir aracın günlük kiralama bedeli esas alınarak hesaplama yapılır. Ticari araçlar için gelir kaybı da dikkate alınabilir.
Hususi (bireysel) araç sahipleri de bu tazminatı alabilir mi?
- Evet, ticari araç sahipleri gibi hususi araç sahipleri de bu tazminatı talep edebilir.
Bu tür davalarda mahkemeler hangi belgeleri ister?
- Kaza tespit tutanağı, aracın tamirde kaldığı süreyi gösteren servis faturaları ve gerekirse bilirkişi raporu gibi belgeler istenir.
Bu dava için zaman aşımı süresi nedir?
- Genel olarak haksız fiil niteliğinde olduğu için 2 yıl içinde dava açılmalıdır. Ancak bazı durumlarda 10 yıllık genel zaman aşımı süresi de uygulanabilir.
Araç Mahrumiyet Bedeli Dava Dilekçesi Örneği
*** ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE
DAVACI : (Buraya davacı bilgilerini yazınız)
VEKİLİ : Av. Eren Mehmet EFE
DAVALI : (Buraya davalı bilgilerini yazınız)
KONU : Fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile *** tarihinde meydana gelen kazada hasar alan müvekkil şirkete ait *** plakalı aracı kullanamaması oluşan hak mahrumiyeti bedelinin davalılardan tahsili talebidir.
DAVA DEĞERİ : Bilirkişi raporu ile tespit edildikten sonra arttırılmak üzere şimdilik **.000,00 Türk Lirası hak mahrumiyeti tazminatı (HMK 107 uyarınca belirsiz alacak davası olup; bilirkişi marifeti ile zarar tespit edildiğinde artırılacaktır.)
AÇIKLAMALAR:
(Buraya meydana gelen trafik kazasını, kaza tespit tutanağında yer alan bilgileri ve kusur durumlarını yazın.)
***
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49. Maddesi uyarınca davalı/davalılar kusuruyla müvekkile verdiği zararlardan sorumludur. Türk Borçlar Kanunun 49. Maddesi: “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Şeklindedir. Kusurlu olarak müvekkilin aracına çarparak perte çıkmasına neden olan davalılardan, müvekkilin mahrumiyetine yönelik bilirkişi marifeti ile kaza tarihi ile araç bedelinin tamamının tahsil edildiği tarih aralığında müvekkilin aracını kullanamadığı döneme ilişkin ikame araç bedelinin hesaplanarak tahsil edilmesi gerekmektedir.
(Buraya kaza sonrasında, araç kiralaması yaptıysanız işbu kiralamaya ilişkin belge ve faturaları yazınız.)
Ayrıca, önemle belirtmek gerekir ki; kazanç kaybı ya da araç mahrumiyeti talep edilirken BELGE GÖSTERME ZORUNLULUĞU YOKTUR.
***
Ayrıca, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/15596 E., 2017/156 K. Sayılı ve 17.1.2017 tarihli kararında; “Davaya konu kaza sonucunda araçtaki hasarın giderilmesi için gereken onarım süresi içinde emsal nitelikteki bir aracın, araç mahrumiyeti bedelinin tespiti hususunda rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
***
Açıklanan tüm sebeplerle; davaya konu kaza sebebiyle, belirsiz alacak davası olarak şimdilik ***,00-TL’lik hak mahrumiyeti alacağının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep etme zarureti doğmuştur.
HUKUKİ NEDENLER : TBK, HMK ve ilgili sair mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER : Karşı tarafın delillerine karşı delil ve tanık bildirme hakkımız saklı kalmak kaydı ile;
*** Bilirkişi İncelemesi, Tanık Anlatımları, Keşif ve Her türlü delil.
SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle ve fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile;
1- Davamızın kabulü ile şimdilik **.000,00 TL (bilirkişi raporu sonrası artırılmak üzere HMK 107 kapsamında) hak mahrumiyeti tazminatının kaza tarihi olan *** tarihinden itibaren işleyecek avans faizi davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline,
2-– Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine; karar verilmesini vekil eden adına saygılarımızla talep ederiz.
DAVACI VEKİLİ
Av. Eren Mehmet EFE
Araç Mahrumiyet Bedelinin Tazmini Davalarında Biz;
Son zamanlarda araç sahiplerinin sıkça karşılaştığı durumlardan biri de kazalar veya başka nedenlerle araçlarını kullanamamalarına rağmen bu süreçte uğradıkları zararların karşılanmamasıdır. Araçtan yoksun kalma, yalnızca maddi kayıplara değil, aynı zamanda günlük yaşamın ve işlerin aksamasına da neden olabilmektedir. Bu durum, özellikle ticari araç sahipleri için ciddi mağduriyetler yaratırken, hususi araç kullanıcıları için de önemli hak kayıplarına yol açmaktadır.
Kaza, onarım sürecinin uzaması veya haksız şekilde el konulan araçlar nedeniyle mağduriyet yaşamanız halinde, araç mahrumiyet bedelinizin tazmini için hukuki destek sağlıyoruz. Bu süreçte haklarınızı korumak ve mağduriyetinizi gidermek adına hukuki danışmanlık ve temsil hizmeti veriyoruz.
Araç Mahrumiyet Bedelinin Tazmini davasında gösterdiğimiz hukuki danışmanlık ve temsil faaliyetlerimizle; siz de hakkınız olanı almak ve mağduriyetinize son vermek için bize ulaşın!