Dolandırıcılık Suçu ve Banka Hesaplarının Kullandırılması

Nitelikli dolandırıcılık suçu, günümüzde özellikle banka ve elektronik ödeme sistemlerinin kötüye kullanılmasıyla birlikte en sık karşılaşılan suç tiplerinden biri haline gelmiştir. Kanun koyucu, ekonomik düzenin korunması ve bireylerin malvarlıklarının hileli yollarla zarara uğramasının önlenmesi amacıyla bu suçu Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesinde düzenlemiştir. Özellikle banka hesaplarının veya dijital finans araçlarının dolandırıcılıkta araç olarak kullanılması, suçun “nitelikli” hâli sayılmakta ve daha ağır cezalarla karşılık bulmaktadır. Bu kapsamda, hesabını bilerek veya bilmeyerek başkalarının kullanımına açan kişilerin hem cezaî hem de hukuki açıdan önemli sorumlulukları doğabilmektedir. Dolayısıyla, dijital çağda güven ilişkisiyle yapılan basit bir “hesap kullandırma” eylemi dahi ciddi sonuçlar doğurabilecek nitelikte olup, hem mağdurların hem de potansiyel sanıkların haklarını iyi bilmeleri büyük önem taşımaktadır.

Dolandırıcılık Suçu

Dolandırıcılık suçu, bir kimsenin hileli davranışlarla başkasını aldatması ve bu yolla kendisine veya başkasına haksız bir menfaat sağlamasıdır. Türk Ceza Kanunu’nun 157. maddesinde düzenlenen bu suç, ekonomik düzenin korunmasını amaçlar. Dolandırıcılık fiilinde önemli olan, mağdurun iradesinin hileyle yönlendirilmesi ve bu aldatma sonucunda bir malvarlığı zararı doğmasıdır.

Dolandırıcılık Suçunun Bilişim Sistemlerinin, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle İşlenmesi

Günümüzde dolandırıcılık suçları, çoğunlukla dijital ortamda veya banka sistemleri üzerinden gerçekleştirilmektedir. Bu tür eylemler, TCK m.158/1-f ve g bentlerinde “nitelikli dolandırıcılık” olarak düzenlenmiştir.
Failin bilişim sistemlerini, banka hesaplarını veya kredi kurumlarını hileli işlemler için araç olarak kullanması halinde suç, nitelikli hâl sayılır ve ceza artırılır. Bu nedenle banka hesaplarının kiralanması, üçüncü kişilerce kullanılması ya da IBAN paylaşımı ciddi ceza sorumlulukları doğurabilir.

Bilişim Sistemlerinin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçu

Bilişim sistemlerinin araç olarak kullanıldığı dolandırıcılık, özellikle internet üzerinden gerçekleştirilen para transferleri, sahte site ve uygulamalar aracılığıyla yapılan işlemlerle ortaya çıkar. Fail, mağduru bir dijital ortamda aldatır ve bu sayede haksız kazanç elde eder.
Bu tür suçlarda, IP kayıtları, dijital log verileri ve iletişim geçmişi delil olarak büyük önem taşır. Mağdurların hızlı şekilde savcılığa başvurması, zararın tespiti ve failin belirlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık Suçu

Bu suç tipi, bankaların güvenilir yapısının kötüye kullanılmasıyla işlenir. Örneğin fail, sahte kredi işlemleri yapabilir, mağdura ait hesap bilgilerini ele geçirerek para transferi gerçekleştirebilir veya üçüncü kişilerin hesaplarını dolandırıcılıkta kullanabilir.
Yargıtay, bu suçlarda failin banka sistemini “araç olarak” kullanmış olması koşuluna dikkat çeker. Dolayısıyla, banka aracılığıyla yapılan her hileli işlem otomatik olarak nitelikli dolandırıcılık sayılmaz; suçun oluşması için mağdurun aldatılması ve haksız menfaatin sağlanması gerekir.

Banka Hesaplarının Suçta Kullanılması: Hesap Kullandırma ve “Kiralanma” Halleri

Son yıllarda dolandırıcılık suçlarında banka hesaplarının kullanılması yaygınlaşmıştır. Bazı kişiler, çeşitli gerekçelerle hesaplarını başkalarına kullandırmakta veya kiralamaktadır. Ancak bu durum, failin doğrudan dolandırıcı olmasa bile suça yardım veya iştirak kapsamında cezai sorumluluk doğurmasına neden olabilir.
Eğer hesap sahibi, hesabının dolandırıcılıkta kullanılacağını bilmeden hareket etmişse, bu durumun delillerle ispatlanması gerekir. Bankaya yapılan bildirimler, yazışmalar ve para hareketlerinin analizi, savunmanın temelini oluşturur.

Emsal Yargıtay Kararları ve Uygulamada Dikkat Edilecek Hususlar

Yargıtay, banka hesabını kullandıran kişilerin sorumluluğuna ilişkin birçok karar vermiştir. Bu kararlarda genel eğilim, failin kastının varlığı yönünde titiz bir değerlendirme yapılmasıdır.
Örneğin, sadece küçük bir komisyon karşılığı hesabını kullandıran ve paranın kaynağını araştırmayan kişilerin cezai sorumluluğu, “bilmesi gerekirdi” gerekçesiyle kabul edilmektedir. Ancak hesabı kötü niyetli kişiler tarafından bilgisi dışında kullanılan kimseler hakkında beraat kararları da verilmiştir.
Bu nedenle her somut olayda, failin bilgisi, iradesi ve suçun unsurları ayrı ayrı değerlendirilmektedir.

Banka Hesabı Kullandırma Suçunda Savunma Dilekçesi Örneği

Nitelikli Dolandırıcılık Suçlarında Biz;

Nitelikli dolandırıcılık suçlamaları, özellikle banka hesaplarının veya dijital ödeme sistemlerinin kullanılması hâlinde, kişiler açısından ciddi ceza tehdidi ve itibar kaybı riski doğurabilir. Bu tür dosyalarda, her zaman sanığın hileli bir eylemi bulunduğu sonucuna varmak doğru değildir. Hesabın bilgisi dışında kullanılması, kast unsurunun bulunmaması veya suç örgütlerince aldatılma gibi durumlar ceza sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırabilir.

Soruşturma ve kovuşturma süreçleri çoğu zaman teknik detaylar içerir; banka kayıtlarının, para hareketlerinin ve yazışmaların doğru analiz edilmesi savunmanın en önemli parçasıdır. Bu nedenle, doğru stratejinin belirlenmesi, delillerin zamanında sunulması ve sürecin aktif takibi büyük önem taşır.

Biz, nitelikli dolandırıcılık suçlamalarında müvekkillerimizin haklarını korumak amacıyla, olayın tüm yönleriyle incelenmesi, savunmanın hukuka uygun biçimde hazırlanması ve sürecin etkin şekilde yürütülmesi konusunda profesyonel destek sağlıyoruz.

Sıkça Sorulan Sorular

Hayır. Cezai sorumluluğun doğabilmesi için hesabın suç için kullanıldığını bilmeniz ya da bilebilecek durumda olmanız gerekir. Bilgi, irade ve kast unsurları önemlidir.

Evet. Başkalarına IBAN verirseniz veya hesabı kiralarsanız, hesabın suçta kullanılması halinde “banka hesabını kullandırma” eylemi kapsamında soruşturulabilirsiniz.

Menfaatin elde edilmesi önemli olmakla birlikte, hesabın suçta araç olarak kullanılması ve sizin bilmeniz ya da bilebilecek durumda olmanız halinde sorumluluk doğabilir.

Hemen bankayla iletişime geçip durumu bildirin, hesap hareketlerini dökün, yazışmalarınız varsa delilleri saklayın ve bir ceza avukatına başvurun.

“Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” kapsamında, ceza 3-10 yıl hapis ve 5.000 güne kadar adlî para cezası şeklindedir.

Bu tür nitelikli dolandırıcılık suçlarında dava zamanaşımı süresi uzun olabilir; örneğin TCK m.158/1-f kapsamında uygulamalarda 15 yıllık takibi resen gerçekleşen suç olarak ifade edilmektedir.

Evet mümkündür. Türk Ceza Kanunu m.168 hükmü uyarınca etkin pişmanlık hali varsa ceza indirimi uygulanabilir.

Tek başına işlem gelmesi suçun doğması için yeterli değildir ancak hesabın suçta kullanıldığının ve sizin bu durumu bildiğiniz veya bilebileceğinizin tespiti halinde sorumluluk doğabilir.

Yasa dışı bahis amacıyla banka hesabı kullandırılması halinde, hem TCK m.158/1-f kapsamında dolandırıcılık suçu hem de 7258 Sayılı Kanun çerçevesinde yasadışı bahis suçundan sorumluluk doğabilir.

Basit dolandırıcılık (TCK m.157) ile nitelikli dolandırıcılık (TCK m.158) arasındaki fark, suça konu aracın (örneğin banka/hesap), bilişim sistemlerinin veya kredi kurumlarının kullanılmasıdır. Aracın kullanılması halinde suç nitelikli hale gelir, ceza da ağırlaşır.

Paylaş