Tahliye Taahhütnamesinde Tarihlerin Sonradan Doldurulduğu İddiasının Yazılı Delille İspatlanması Gerektiğine İlişkin Yargıtay Kararı

Tahliye Taahhütnamesinde Tarihlerin Sonradan Doldurulduğu İddiasının Yazılı Delille İspatlanması Gerektiği

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2013/13547 E. 2014/5798 K. 06.05.2014 T.

“Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, tahliye taahhüdüne dayanılarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 12.7.2008 tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, davalı kiracının 1.9.2012 tanzim ve 15.11.2012 tahliye tarihli tahliye taahhüdü verdiğini, davalı hakkında tahliye taahhüdüne dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalının taşınmazın kiracı olmadığını, kiracının oğlu C. P.. olduğunu, davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının dayanağı kira sözleşmesi ve tahliye taahhüdü altındaki imzaların davalıya ait olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,12.07.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesindeki yazı, rakam ve imzaların davalı eli ürünü olmadığı, aradaki kira ilişkisini doğrulayan başkaca yazılı delil sunulamadığı, taahhütnamedeki D.. P.. yazısı ile imzaların davalıya ait olduğu, diğer yazı, rakam ve taahhütnamedeki tarih ve adres bilgilerine ilişkin yazı ve rakamların davalının eli ürünü olmadığı, hangi kira sözleşmesinin eki olduğunun netlik kazanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı, 1.9.2012 tanzim ve 15.11.2012 tahliye tarihli adi yazılı tahliye taahhüdüne dayanmış, davalı tarafça imza inkarında bulunulması üzerine yapılan bilirkişi incelemesi sonucu kira sözleşmesi altındaki imzanın davalı eli ürünü olmadığı, taahhüt altındaki P..C… ve imzasının davalı eli ürünü olduğu, diğer yazı ve rakamların davalı eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Tahliye taahhüdü altındaki imzanın davalıya ait olduğu anlaşıldığına göre taahhütteki tanzim ve tahliye tarihlerinin sonradan davalı rızası hilafında doldurulduğu davalı tarafça yazılı bir belge (kesin delil) ile kanıtlanması gerekmektedir.Davalı, taahhütteki tanzim ve tahliye tarihlerinin sonradan davalı rızası hilafında doldurulduğuna ilişkin yazılı belge sunamamıştır. Bu durumda tahliye taahhüdü geçerlidir ve tarafları bağlar. Her ne kadar mahkemece yapılan imza incelemesi sonucu davacı tarafça davada dayanılan kira sözleşmesi altındaki imzanın davalı eli ürünü olmadığı tespit edilmiş ise de tahliye taahhüdü incelendiğinde “kiracısı olduğum….” ibaresi ile başlayan bir ifade ile davalının kiracı olduğu belirtilmiş kiralananın 15.11.2012 tarihinde tahliye edileceği kararlaştırılmıştır. Bu durumda davalının taşınmazda kiracı olduğunun kabulü gerekir. Buna göre davacı tarafça 1.9.2012 tanzim tarihli tahliye taahhüdüne dayalı icra takibi başlatılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Mahkemece itirazın iptali ve tahliyeye karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.”

Tahliye Taahhütnamesi ile Kiracının Tahliyesine ilişkin olarak sitemizde yayınlanan diğer tüm kararlara ulaşmak için; Tahliye Taahhütnamesi ile Kiracının Tahliyesi Yargıtay Kararları

Av. Eren Mehmet Efe

Paylaş